Buckley ve meslektaşlarının 2014 yılındaki PLOS One çalışmasında belirttiği gibi, söz konusu mezarlar 20. yüzyılın başlarında kazıldı ve sargıları İngiltere’ye getirildi. Şu anda ise Bolton Müzesi’nde tutuluyor.Bu çalışmada bilim insanları sargıları test etti ve bunların genellikle mumyalamada kullanılan reçineler içerdiğini buldu. Testler, bu reçinelerin bitkisel yağ, hayvansal yağlar, balmumu ve bitkisel sakız gibi çeşitli bileşenlerden yapıldığını gösterdi. Bilim insanları, benzer reçinelerin daha sonraki dönemlerde eski Mısırlılar tarafından mumyalama amacıyla da kullanıldığını belirtti.MÖ 4.300 tarihini bağlam içine oturtmak gerekirse, bu, Mısırlıların hiyeroglifleri geliştirmesinden yaklaşık 1.000 yıl ve piramit inşa etmeye başlamalarından yaklaşık 1.500 yıl öncesine denk geliyor. Aynı zamanda Mısır’ın tek bir firavun altında birleşmesinden yaklaşık 1.000 yıl öncesine tarihleniyor.
Doğal mumyalamaCesetleri mumyalamak için yapay yöntemlerin kullanıldığına dair en eski kanıt MÖ 4.300 yıllarına kadar uzanırken, Mısırlılar daha da eski zamanlarda doğal mumyalamaya başvurmuşlardı.Buckley, doğal mumyalamanın sıcak, kuru kuma gömülmek gibi uygun gömme koşullarının neden olduğu tesadüfi bir süreç olduğunu söylüyor. Buckley, “Mısırlılar bilinçli bir eylem açısından ölülerini herhangi bir zamanda doğal olarak mumyalamaya başlamadılar” diyor.Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nden Mısır Bilimi profesörü Salima Ikram, doğal olarak mumyalaşmış bedenlerin en eski örneklerinin MÖ 5000’den önceye ait olduğunu söylüyor.Yapay mumyalama geliştirildikten sonra bile birçok Mısırlı, yapay mumyalamaya paraları yetmediği için hâlâ doğal yollarla mumyalanıyor ve çöle gömülüyordu. Buckley, Eski Mısırlıların çoğunluğunun hiçbir hazırlık yapılmadan basitçe yerde bir çukura konulduğunu ve kazara doğal olarak mumyalaşabileceğini söylüyor.Ikram, eski Mısırlıların aklında ne olduğunu bilmediğimizi söylüyor. Ancak kim sudan uzak, tabutla veya deriyle kapatılmamış kumlu bir mezara konursa doğal olarak mumyalanıyordu.Royal Ontario Müzesi’ne göre MS 2. ve 5. yüzyıllar arasında Hıristiyanlık Mısır’da yayıldıkça yapay mumyalamanın kullanımı azaldı. Müze, eski mısır dininin bedeni öbür dünya için korumanın önemini vurgularken, Hıristiyanlığın bunu yapmadığını belirtiyor.
Doğal mumyalamaCesetleri mumyalamak için yapay yöntemlerin kullanıldığına dair en eski kanıt MÖ 4.300 yıllarına kadar uzanırken, Mısırlılar daha da eski zamanlarda doğal mumyalamaya başvurmuşlardı.Buckley, doğal mumyalamanın sıcak, kuru kuma gömülmek gibi uygun gömme koşullarının neden olduğu tesadüfi bir süreç olduğunu söylüyor. Buckley, “Mısırlılar bilinçli bir eylem açısından ölülerini herhangi bir zamanda doğal olarak mumyalamaya başlamadılar” diyor.Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nden Mısır Bilimi profesörü Salima Ikram, doğal olarak mumyalaşmış bedenlerin en eski örneklerinin MÖ 5000’den önceye ait olduğunu söylüyor.Yapay mumyalama geliştirildikten sonra bile birçok Mısırlı, yapay mumyalamaya paraları yetmediği için hâlâ doğal yollarla mumyalanıyor ve çöle gömülüyordu. Buckley, Eski Mısırlıların çoğunluğunun hiçbir hazırlık yapılmadan basitçe yerde bir çukura konulduğunu ve kazara doğal olarak mumyalaşabileceğini söylüyor.Ikram, eski Mısırlıların aklında ne olduğunu bilmediğimizi söylüyor. Ancak kim sudan uzak, tabutla veya deriyle kapatılmamış kumlu bir mezara konursa doğal olarak mumyalanıyordu.Royal Ontario Müzesi’ne göre MS 2. ve 5. yüzyıllar arasında Hıristiyanlık Mısır’da yayıldıkça yapay mumyalamanın kullanımı azaldı. Müze, eski mısır dininin bedeni öbür dünya için korumanın önemini vurgularken, Hıristiyanlığın bunu yapmadığını belirtiyor.