ŞEYH NAZIM KIBRISİ DERGÂHI'NDAN ÖZEL RÖPORTAJ

ŞEYH NAZIM KIBRISİ DERGAHI 'nı ziyaret eden ELİF AKÇADAĞ'ın, Dergahın Kahramanmaraş Vekili ŞEYH MUSTAFA EL MARAŞİ ile Yaptığı Özel Röportaj

    ŞEYH NAZIM KIBRISİ DERGÂHI'NDAN ÖZEL RÖPORTAJ
    09 Kasım 2014 - 08:10 - Güncelleme: 09 Kasım 2014 - 12:23

        ŞEYH NAZIM KIBRISİ HAZRETLERİ HAKKINDA :

    Muhammed Nazım Adil , Kıbrıs’ın Larnaka şehrinde bir Cuma günü dünyaya geldi.

    Soyu anne tarafından Kaytazzade Mehmet Nazım Efendi ile Mevlevi tarikatı kurucusu Mevlana Celaleddin Rumi’ye, baba tarafından ise Kadiri tarikatı kurucusu Abdülkadir Geylani’ye dayanır.

    1940’larda İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesinde okudu.İstanbul’da bulunduğu dönem içerisinde Nakşibendi Şeyhi Süleyman Erzurumi’ye bağlandı.Bir müddet kendini yetiştirdikten sonra şeyhinin izin ve işareti ile Şam’a gidip Şeyh Abdullah Dağıstani’ye bağlandı ve onun manevi terbiyesine girdi.

    Şeyh Abdullah Dağıstani’nin emri ile insanlara tasavvuf terbiyesini vermeye başladı.1973’te şeyhinin vefatı ile onun yerine geçti.2011’de oğlu Şeyh Mehmet Adil Efendi’nin halifesi olarak kendi yerine geçip silsileyi devam ettireceğini ilan etti.

    1941’de Hacı Emine Hanım ile olan evliliğinden dört çocuğu bulunmaktadır. Türkçe,Arapça,Farsça,İngilizce,Almanca,Kıbrıs Rumcası ve biraz Kürtçe olmak üzere birçok dil bilmekteydi.Lefke’de yaşamakta iken dünyanın pek çok ülkesinden müridleri ziyaretine gitmekteydi.

    Akciğer ve böbrek yetmezliği teşhisiyle Yakın Doğu Hastanesi’nde bir süre tedavi gören 92 yaşındaki Şeyh Nazım Kıbrısi, 7 mayıs 2014 Çarşamba günü yaşamını yitirmiştir.Dergaha defnedildiğinden makamına da ziyaretçiler gitmektedir.

     

     Şeyh Nazım Kıbrısi Dergâhının Kahramanmaraş vekili ŞEYH MUSTAFA EL MARAŞİ  ile dergâhın huzur  veren atmosferinde yaptığımız özel röportaj:

     

    (İSHA) (İstiklal Haber Ajansı) :  Hocam,bize kendinizi tanıtır mısınız? Şeyh Nazım Kıbrısi ile nasıl bir araya geldiniz?

    Şeyh Mustafa El Maraşi :    “Bismillahirrahmanirrahim”,yaradan Allah’ın adıyla başlayalım.Ben Kahramanmaraş’ın Engizek yaylasındanım.Yıllar evvel Kıbrıs’a gitmiştim,orada Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri ile tanıştım ve 4 yıl dergahta hizmet ettim.Nefsi her işi terk ettim o zat-ı mübareği görünce.Kendisi de bana bir izin verdi dergah açmam konusunda.Git Kahramanmaraş’a otur,orda bir dergah aç,yardıma muhtacın yanında ol dedi.Nasıl olur Şeyhim,ben bir şey bilmiyorum henüz dediysem de,sen kalbinden geleni söyle,kalbinden geleni yap yeter dedi.İnsanları oku,yardımcı ol,aç açıkta olanı muhafaza et,dergahta deva bulsunlar dedi.Ben de şeyhimiz eski mimariyi çok sevdiği için burayı düzenleyip hizmete açmaya karar verdim.

     

    (İSHA) :   Dergâhta ne kadar süredir hizmet veriyorsunuz?

    Şeyh Mustafa El Maraşi  :   Yaklaşık 15 senedir bizim burada kuruluşumuz var.Fakat daha önce burası inşaattı,biz bir ara Kocabaş  Konağı’nda faaliyet gösterdik.Kanlıdere yokuşundaki konak.Orası önce tinercilerin mekanıydı,orda barınıyorlardı.Biz dedik ki sizi çıkarmamız gerekiyor,burada hizmet vereceğiz.Her yeri temizledik,boyadık,döşedik.Tinercileri de dışlamadık hiçbir zaman.Çorbalarını,yemeklerini hatta cep harçlıklarına varana kadar verdik.Dedik ki onlara,sizi dışlamıyoruz,gelin gidin istediğiniz zaman.Ama biz ne kadar yardım etsek de illa ki devletin onları sahiplenmesi,yardım etmesi şart.Biz anca belli miktarda yardım ederiz,onlar için dua ederiz o kadar.Ama çok şükür devletimiz de duyarlı bir devlet,yardımcı oluyor ,halka inip hizmet veriyor.

     

    (İSHA) :  Dergâhınızda ne gibi faaliyetleriniz var?

    Şeyh Mustafa El Maraşi :   Biz kendi çapımızda ibadetimizi,zikirlerimizi yaparız burada.Yardımlarımız olur,kim düşkünse onun imdadına koşmaya çalışırız.Herkes gelir burada derdini anlatır,dua eder,derman ve şifa bulur.Burada fırınımız var,ekmek çıkarıyoruz ve ihtiyaç sahiplerine dağıtıyoruz.Bazen günde 3000 ekmek çıkardığımız olmuştur.Suriyeliler ilk geldiğinde buraya sığınanlar oldu.Onlar kendi ekmeğini yapıp pişiriyorlardı fırında.İlk başta biz sahip çıktık,buraya aldık,burada yatıp kalkıyorlardı.Ekmeklerini,sebzelerini,etlerini buradan veriyorduk bazen.Bazı marketlerle anlaşmamız vardı ,sebzeler ve gıda yardımı oradan geliyordu ama anlaşma fesholdu.Birtakım şeyleri de kendi imkanlarımla alıyordum.Kurbanlarımızı kesiyorduk,kesemeyenlere,muhtaçlara dağıtıyorduk.Dergahımızı manevi duyguları kuvvetli olanlar bilir zaten,burası izinli,mühürlü bir dergah.Medresenin ve Kur’an kursunun görevi farklı,dergahın görevi farklıdır.Dergah her bölgede bir tane olur.Burası Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretlerinin izniyle kurulmuş bir dergahtır.Onun makamını da temsilen buraya yapacağız inşallah.

     

     

    (İSHA) : Dergâhın ihtiyaçları nasıl karşılanıyor? Yardımlar geliyor mu?

    Şeyh Mustafa El Maraşi :  Ufak tefek yardım oluyor tabi ama kendi yağımızda kavruluyoruz genel olarak.Bir Ali Ayhan Demir beyimiz  var,sağolsun o yardımlarda bulunur.Ben de çalışır,çalıştığımı da buraya veririm.Şimdi bypass ameliyatı olduğum için çalışamıyorum.Kıbrıs’ta merkez dergahımızda bizim gelirimiz var,oradan da buraya yardımlar gelir.Orda dergahımızda mandıramız,çiftliğimiz var.

     

    (İSHA) : “YEDİ GÜZEL ADAM”  dizisinin bir bölümü burada çekiliyor,bunu nasıl karşıladınız?

    Şeyh Mustafa El Maraşi :  Geçenlerde çekim yapmak için izin istediler,biz de tabi neden olmasın,hatta çok memnun oluruz dedik.Çekimler için geldiler,elimizden gelen yardımı da yapmaya çalıştık.İnsanlar görsün, tanısın ve daha çok faydalansın diye.İnsanlara faydan olursa daha güzel nasihat edersin,kuru-boş nasihat olmaz.Ama buranın da restorasyona ihtiyacı var.Dizinin çekimleri bittiği zaman dergahın restorasyonu için sponsor bulunursa burayı hemen daha kullanışlı hale getirmek istiyoruz.

     

    (İSHA) :   Dergâha genel olarak kimler geliyor?

    Şeyh Mustafa El Maraşi :   Yönetim olarak birtakım milletvekilleri,Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Fatih Erkoç,Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay geldi.Uğradılar buraya ama şimdi pek uğramıyorlar.Onun haricinde buraya yardıma muhtaç,dul,yetim,Suriyeli,yaşlı ve mazlumlar gelir.Allah’ın izniyle de buradan faydalanır.

     

     (İSHA):   Suriye’de  yaşanan iç savaş hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Şeyh Mustafa El Maraşi :  Masum insanlar katlediliyor,bu çok kötü bir durum.Zamanında şeyhimiz anlatmıştı bu olayların geleceğini.Biz Şeyhimizle beraber Suriye’ de Şam’ daydık daha önce,bir müddet orada kaldık.O derdi buralar hep kan gölü olacak,zulüm görecek bu topraklar.Oralar çok güzel yerlerdi ama şimdi savaş bölgesi olduğu için eski hali kalmadı tabi.Bu zulme yazıklar olsun,gerçekten çok üzülüyorum.Biri “La ilahe illallah” diyor,diğerini katlediyor.Öldüren de kafir,ölen de kafir.Nedeni ise o onu öldürmese ,o onu öldürecek.İslam’da kesinlikle zulme yer yoktur.Cihad vardır ama o da zulme karşıdır.Zulme karşı göğüs gerersin ama masum insanları öldüremezsin.Ama Allah’ın izniyle dünya düzelecek.Allah-ü Teala’nın vaadi var,Makrib’den Maşrik’e kadar tevhid dinine girecek.Biz Peygamberimizin müjdelediği,vaat ettiği Mehdi Aleyhisselam’ı bekleriz.O gelince yeryüzünün Asr-ı Saadeti yaşanacak,altın çağı yaşanacak.Tabi zulümler ve cebarid dönemi olacak,bu zulümler yaşanacak ama bu da imtihan.Biz asla kan dökülmesini istemeyiz,inşallah Mehdi a.s. çıktığında kimsenin burnu dahi kanamayacak.Vahşi hayvanlar,kurt ile kuzu bile yan yana yaşayacak.Kalbinizde Mehdi  a.s’ı tutun,inşallah o sizi bulacaktır.

     

    (İSHA) :   Buradan yetkililere ne söylemek istersiniz?

    Şeyh Mustafa El Maraşi :    Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri hayattayken bana demişti,devletin ve hükümetin yanında ol,onlara şerri önlemede yardımcı ol diye.Savaşın ülkemize girmemesi için birlik olmamızı,dua ve yardım etmemizi istemişti.Ben bu savaşı bu ülkeye sokmamak için çaba gösteren devletimize helal olsun diyorum.Cumhurbaşkanımız da başbakanımız da bu konuda çok hassas davranıyor,çok büyük çaba gösteriyor.Onlara çok teşekkür ediyorum.Savaştan uzak durmak en büyük zaferdir.Allah o masumların canına kıyanlara akıl fikir versin.Cihad adı altında masum canları katlediyorlar,kesinlikle bu cihad değildir.Allah ülkemize ve güzel memleketimiz Kahramanmaraş’a zeval vermesin…

     

      

    Şeyh Nazım Kıbrısi Dergahının Görevlisi LEMAN MÜEZZİNOĞLU ile yaptığımız röportajımız:

     

    (İSHA) :  Leman hanım,kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Ne kadar süredir burada hizmet veriyorsunuz?

    LEMAN MÜEZZİNOĞLU  :  Ben Kahramanmaraş’lıyım,7 yıldır ailece bu dergahta hizmet veriyoruz.Eşim ve çocuklarım burada gönüllü olarak yardım ve hizmet ediyor.Burada görünen ne varsa,yemek,çay,bulaşık,temizlik,elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz.Burası bir nakşibendi aile dergahı zaten,buraya gelen herkes gönüllü olarak burada hizmet eder.

     

    (İSHA) :  Dergahın faaliyetlerini az çok öğrendik,bir de sizden dinlemek isteriz.

    LEMAN MÜEZZİNOĞLU:  Burada önceden pazartesi günleri sohbetlerimiz vardı ,sohbetlerimizden sonra gelen kişilere sebze dağıtırdık.Zaman zaman kurban keser,fakir fukaraya dağıtırız.Ekmeğimiz çıkar burada günlük,yemeğimiz olur,ihtiyaç sahipleri gelir götürür.Cuma günleri burada cuma namazı kılınır ,namazdan sonra cuma cemaatine yemek çıkarırız.3 aylar girdiği günden itibaren  de Ramazan ayı bitene kadar günlük ekmeğimiz çıkar,yemeğimiz çıkar,erzak dağıtırız,iftar hazırlarız.Buradaki fırında günlük yaklaşık 30-50 kişilik iftar yemeği hazırlarız.Buraya gelip giden yaklaşık 300’e yakın  fakir aile var,buraya gelenler buradan istifade ediyor.Gelemeyenlerin evine götürüyoruz, dul kalmış,yetim kalmış ihtiyaç sahibi insanlara ulaşmaya çalışıyoruz.

     

    (İSHA):  Dergaha yeterli yardım gelse neler yapmayı düşünüyorsunuz?

    LEMAN MÜEZZİNOĞLU:  Dışarıdan gelen pek bir yardım yok aslında.Kıbrıstaki merkez dergahımızdan gelen yardım ve Şeyh efendimizin kendi imkanıyla çark dönmeye çalışıyor.Fakat yardımlar gelse daha fazla insan bundan faydalanır,daha fazla insana ulaşırız.

          Gördüğünüz gibi dergahın tadilatı devam ediyor.Ama imkanlar kısıtlı olduğu için çok yavaş ilerliyor.Ortadaki toprak alan yağmurdan ve kardan etkileniyor,her yer çamur oluyor.Yağmur yağınca her tarafı su basıyor,halılar ıslanıyor,eşyalarımız mahvoluyor.Geçen kış dergahımızda Kur'an kursu açmıştık,soğuktan bayanlar ve çocuklar üşüdüler.Dergahın tadilatı bitmiş olsa,haftalık sohbetlerimiz devam eder,tam bir ibadet ve yardım yeri haline gelir.İnsanlar buraya gelince gitmek istemiyor,burada huzur buluyorlar.

         Ben Kahramanmaraş'ımızın duyarlı işadamlarının,milletvekillerinin ve vatandaşların bu duruma bir çözüm bulacaklarına inanıyorum.Böyle güzel bir dergahın faaliyet göstermesine yardım edip hayra vesile olsalar ne güzel olur.Daha fazla insanın buradan haberdar olup faydalanması için maddi ve manevi desteklerini bekliyoruz.

     

    HABER : ELİF AKÇADAĞ

    FOTO MUHABİRİ: ÖMER GÜLDOĞAN

    Bu haber 8620 defa okunmuştur.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum