İki aile olarak yola çıktılar, tek aile oldular

35 yıl önce, tesadüfen tanışıp bugün yıkılmaz bir bağ kuran Öksüz ve Gümüşer ailelerinin birlikteliği, 10 bin çalışan, 1 milyar dolar ciro ve kocaman bir aile oluşturdu. Kuruluşunun 35. Yıl dönümünü sade bir törenle kutlayan Kipaş Holding’de duygular sel oldu.

    İki aile olarak yola çıktılar, tek aile oldular
    07 Ekim 2019 - 15:21

    35 yıl önce, tesadüfen tanışıp bugün yıkılmaz bir bağ kuran Öksüz ve Gümüşer ailelerinin birlikteliği, 10 bin çalışan, 1 milyar dolar ciro ve kocaman bir aile oluşturdu. Kuruluşunun 35. Yıl dönümünü sade bir törenle kutlayan Kipaş Holding’de duygular sel oldu.

    35 yıl önce Öksüz ve Gümüşer aileleri tarafından temeli atılan ve bugün Türkiye ekonomisinin önemli kilometre taşlarından biri haline gelen Kipaş Holding, kuruluşunun 35. yılını sade bir törenle kutladı. İSO tarafından her yıl açıklanan İlk 500 sıralamasına ilk defa 1991 yılında giren Kipaş Holding, başarı basamaklarını sağlam adımlarla tırmanarak bugün Türkiye’nin en büyük 100 kuruluşundan biri oldu.

    Holding binası Konferans salonunda gerçekleşen kutlama etkinliği, Kipaş’ın 35 yıllık başarı hikayesini anlatan kısa filmle başladı. Katılımcıların dikkatle izlediği 35 yıllık serüven Öksüz ve Gümüşer aileleri arasında duygusal anlar yaşanmasına neden oldu. Çalışanlarıyla kurduğu aile bağı ile de dikkatleri üzerine çeken Kipaş Holding, 20 yıl ve üzeri çalışan 370 personelini hizmet anı belgesi ve altınla ödüllendirdi.

    BİR BİRİYLE İYİ GEÇİNEN İKİ KİŞİNİN 3’ÜNCÜ ORTAĞI YÜCE ALLAH’TIR

    Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz, 35 yıl önce başlayan ortaklık anılarından bir kesit anlattı. Öksüz; “Bazen insanlar ortak olmak için çok düşünürler. İbrahim Bey’le bu işe karar verdik aramızda, aile büyüklerine danışalım dedik. Babam rahmetliye sorduğum zaman, ‘Oğlum, aileyi tanıyorum, dürüst, iyi, inançlı insanlar. Onlardan zarar gelmez, kar mı edersiniz, zarar mı edersiniz hiç umurumda değil, çünkü birbiriyle iyi geçinen iki ortağın üçüncü ortağı Cenab-ı Allah olur, mutlaka kar edersiniz. Yalnız, geçinebileceksen ortak ol, bana bu yaştan sonra bir sıkıntı getirme. Kararı tamamen sana bırakıyorum’ dedi. Tabi her şey nasip, bizler ailelerimizin onayını alarak toplandık. Hakikaten herkesin amacı şehrimize bir sanayi tesis kazandırmak, bir yatırım yapmaktı. Bizde o amaçla yola koyulduk ve bugün büyük bir aile oluşturduk. İbrahim Bey ile birlikte Öksüz ve Gümüşer ailesini bir potada erittik, yeni bir aile kurduk Kipaş ailesi” dedi.

    YÜZLERCE FİKİR AYRILIĞI OLDU AMA KAVGA ETMEYECEĞİMİZİ BİLİYORDUK

    Hiçbir zaman kişisel menfaatlerin peşinde koşmadıklarını, ailesel menfaatlerin takipçisi olmadıklarına da vurgu yapan Öksüz, Kipaş çatısı altında sadece ülkenin ve şirketin menfaatlerini takip ettiklerini söyledi. Yüzlerce fikir ayrılığı olmasına rağmen kavga etme lüksüne sahip olmadıklarını da bildiklerini dile getiren Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz konuşmasını şöyle sürdürdü; “Anlaşamadığımız konularda profesyonel yöneticilerimizi soruyorduk, ikna olabiliyorduk, ikna edebiliyorduk. Tabi, Allah’da doğru kararlar almayı bizlere nasip etti. Bugün gerçekten şirketimiz sadece Kahramanmaraş’ın değil, ülkemizin ekonomi konusunda lokomotiflerinden biri haline gelmiştir. Yaş 35 yolun yarısı edere göre bizler artık belli bir yaşa geldik. Bundan sonraki tek düşüncemiz Kipaş’ı daha uzun yıllar ileriye taşıyabilecek sistemi kurmak ve daha uzun yaşatmak. Kar

    gibi şeyler hep ikinci planda gelir. Sorumluluğumuz büyük, onun için artık bir nesil değişikliğine doğru giden şirketimizde çalışma dönemine girmiş ikinci nesille birlikte çalışmaya başladık. Ben diğer sanayici arkadaşlarıma da bunu tavsiye ediyorum. İki nesil bir arada mümkün olduğunca uzun bir müddet çalışmalı.”

    DOĞRU SÖZ BOŞA ÇIKMAZ

    Ortağı Halil İbrahim Gümüşer’e övgüler yağdıran Öksüz, ailelerin başarılı isimlerini seçtikleri ikinci kuşak iş insanlarından oluşan yönetim kurulu üyelerini sahneye davet ederek tanıttı. Etkinlikte bir konuşma yapan Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Halil İbrahim Gümüşer ise geçmiş dönemlerde kutsal topraklara Hac farizası için araçla değil binek hayvanlarıyla gidildiğini hatırlatarak Şam’da geçen bir hadiseyle konuşmasına başladı. Hac’a giderken Müslümanların değerli eşyalarını emanet olarak bıraktığı Şam’daki Mithat Paşa Caddesi üzerindeki esnafların güvenirliklerine ve ülke esnaflarına bir söz edilmemesi için yaptığı fedakarlıktan söz eden Gümüşer, doğru sözün hiçbir zaman boşa gitmediğini gördüklerini belirtti.

    KİPAŞ, BİR OKUL’DUR BİR AİLE KAVRAMIDIR

    35 yıllık süreçte şirket olarak bir çok yatırım yaptıklarını bununla birlikte, 1994, 2001 ve 2008 krizlerini başarıyla atlattıklarını dile getiren Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Halil İbrahim Gümüşer kriz süreçlerinde bile ne bir banka, ne de tedarikçi firmalarla sorun yaşamadıklarının altını çizdi. Kipaş’ın manevi olarak karşılığının memleket için bir okul, bir aile kavramı olduğuna da dikkat çeken Gümüşer şöyle konuştu; “Bundan dolayıdırki ismimiz anıldığı zaman her yerde, her zaman KİPAŞ Ailesi olarak anılıyor. Bu aile öyle bir bütünki özüyle, sözüyle, çalışma sistemiyle, ticaretiyle herkese örnek olmuş bir okuldur. Bundan dolayı şirketimizde işten ayrılan insanlar nereye giderse gitsin anında başka bir yerde iş bulabiliyor, her yerde değer buluyor. Bugün dönüp şöyle bir baktığımız da bizim başarımız kendi başarımız değildir. Tamam, yöneticiler olarak birbirimize her zaman güvendik, uyum sağladık ama bu yeterli olmuyor bize lazım olan; ekip başarısıdır. Ekibiniz olduğu sürece ve o ekibe güvendiğiniz sürece başaramayacağınız hiçbir şey yoktur.”

    35 YILI KONUŞUYORSAK BU AİDİYETİN GÖSTERGESİDİR

    Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili ve aynı zamanda İTHİB’in Başkanlık görevini yürüten Ahmet Özsüz de Kipaş’ın iş eğitimi açısında kendisi için iyi bir okul olduğunun altını çizdi. Dil eğitimi için yurt dışında olduğu bir dönemde ağabeyi Hanefi Öksüz ile bir anısını anlatan Öksüz şöyle konuştu: “Ağabeyim geldi, bir hafta vakit geçirdik. İngilizceyi iyi öğrenip öğrenmediğimi sordu. Bende; ‘öğrendim, master yapıyorum’ dedim. ‘Master diplomana ihtiyacımız yok hemen geliyorsun’ dedi. Bir ay içerisinde dönüş yaptım, o zaman dokuma tesisimiz var, ring tesisimiz yeni yeni kuruluyor. Mühendislik okumanın da avantajıyla hemen çalışmaya başladık. 5-6 yıl benim için en iyi okul oldu diyebilirim, ben her şeyi orada öğrendim. Hem ağabeyime hem de İbrahim ağabeyime bu konuda çok teşekkür ediyorum. Benim yetişmemde çok emekleri var. Gerisinde ortakların mutlaka uyumlu bir şekilde anlaşması çok önemlidir, bunun yanında ağabeyimin ve İbrahim beyin vizyonu da çok önemlidir. Her şeyden önemlisi de; bugün burada 35’li yılları konuşuyorsak bu aidiyetin göstergesidir.”

    Bu haber 856 defa okunmuştur.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum